Boğaz SefasıÜniversiteden çıkmış, sahilden yukarı çıkan Sarıyer otobüsüne binmiştim. Cuma akşamı olduğundan fazlasıyla kalabalıktı. Daha gerilere gidemeden şoförün yanında sıkışıp kalmıştım. Ancak biraz ileride gördüğüm bir çocuk kalbimin birden hızlı atmasına neden oldu. Gerçekten çok hoştu, mavi kotunun üzerine bembeyaz bir kazak giymişti, ufak tefek lise öğrencisi tipli biriydi. Birkaç durak boyunca çaresizce ona ulaşmaya çalıştım; en sonunda tam arkasına yerleşmeyi başardım. O pencere kenarında dışarı bakıyordu, ben de ona arkamı döndüm. Önce popomu onun poposuna değdirmeye başladım. Tepki verirse “yanlışlıkla oldu” numarası yapabileceğiniz en iyi pozisyon budur, direkt aletinizi dayarsanız salak ayağına yatamazsınız. Birkaç kararsız dokunmadan sonra tamamen yapıştım, artık otobüsün hareketleri bile bizi ayıramıyordu. Yeterli sinyal alınmıştı, çocuk da istiyordu, hemen arkamı döndüm artık poposu bana hizmete hazırdı. aletim o kadar sertleşmişti ki kotuma zor sığıyordu, bir elimde sırt çantamı tutarken, öbür elimle bir koltuğa tutunuyordum, aletimi ise tüm gücümle ona dayamıştım. Onun da onayının olduğunu düşünertek, hiç çekinmeden rahatça abanıyordum, git geller dahi yapmaya başlamıştım. 1–2 dakika içinde boşalmam işten bile değildi… Ama öyle olmadı tabii, çocuk birden arkasına dönüp yüksek ve sert bir sesle “beyefendi biraz uzak durur musunuz” demez mi? Uffff! Adeta yerin dibine batmış tüm hayallerim çökmüştü. Etraftaki birkaç kişinin de bana baktığını farketmemle biraz paniğe dahi kapılmıştım. Neyse ki o an bir durağa gelindi ve o kargaşada hızlı bir şekilde kendimi otobüsün en arkasına attım yani olay mahallinden uzaklaşmış oldum. Çocuk otobüsün ortalarında kalmıştı ve arada bana bakmayı ihmal etmiyordu. Biraz sonra İstinye durağına geldik ve çocuk indi. Ben ona harekete geçen otobüsün penceresinden bakarken o da bana inmem için bir işaret etmez mi? Otobüs kalkmıştı ve artık çok geçti, ama bir sonraki durakta kendimi aşağıya atıp hemen geriye doğru yürüdüm, biraz sonra onun da bana doğru geldiğini farkettim. İçime bir endişe düşmedi de değil, ya bana bir yumruk atmak için işaret ettiyse? Ama yanıma geldiğinde kuşkularım dağıldı, çünkü gülümsüyordu, “Ne yaptın lan sen?” dedi. “Hiiiç” dedim, “biraz kendimi kaybettim, seni görünce dayanamadım kusura bakma”. Hoşuna gittiyse neden beni sertçe uyardığını söyleyince iş açıklığa kavuştu. Meğer otobüste biri yaşlıca bir adam ne yaptığımızı görmüş ve çok kötü bakmaya başlamış, benim delikanlı da adam müdahale edecek diye korkup olayı bitirmek istemiş. Ben tabii tamamen kendimden geçtiğimden kim bakıyor falan farkında değildim. Telefon numaralarımızı değiştik, en kısa zamanda buluşmak üzere sözleştik. Ateşli bir buluşma olursa mutlaka yazarım…Gönderen: bora
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 003 185 800 225