bu ten bu dokunus ah bu delilik bu

Bu ten bu dokunuş ah bu delilik bu! Merhabalar uzun zamandır sizlere yazmıyordum. Yazacak bir şey yoktu ki yazayım. Bu yaz Ağustos ayında yaşadığımı saymazsak hiçbir şey olmamıştı. Şimdi bazılarının Ağustos ayında neler olduğunu merak ettiğini duyar gibiyim. O zaman uzatmadan konuya gireyim. Ağustos ayında güney sahillerimizden birine tatil yapmaya gitmiştik ailecek. Ama sizin bildiğiniz o meşhur tatil yöreleri ile hiç alakası olmayan bir yerdi burası. Sahil kenarıydı ama tam bir açık hava huzur evi gibiydi. İlk başlarda bende çok sıkılıyordum. Yaşıtlarım vardı gezip ama gezip eğlenebilecek mekan yok gibiydi. Ben de kendime eğlenceli bir iş bulmuştum sabah erkenden kalkıyor bikinimi, biraz yiyeceğimi,walkman’imi,güneş yağımı ve birkaç porno dergi alıp bisiklete atlıyor ve yarım saatlik bir patika yolculuğundan sonra sarp kayalardan aşağıya inip küçük ama ıssız bir koya iniyordum. Orada arada bir denize giriyor arada bir dergilerimi okuyor kendi kendimi tatmin ediyordum. Bazı zamanlar daha ileri gidip üstsüz güneşleniyor suyun içinde çırılçıplak kalıp biraz yüzüyordum. Burası sanki benim gizli dünyam olmuştu. Bir gün gene böyle güneşlenip dergimi okuyor ve Lorena Mc. Kenitt’ı dinlerken bu koya özel bir yatın yanaştığını gördüm. İstifimi bozmadan dergiyi yerine koyup yatı izlemeye koyuldum. Açıkçası huzurum kaçmıştı. Tekne sahile elli-altmış metre kadara mesafede demirlemişti. Teknenin arka kısmında masanın bulunduğu güverte kısmında bir kızıl saçlı bayan ile esmer bir bay belirdi ve bana bakıp sanki benim orada olmamdan rahatsız olmuşçasına baktılar. Bir süre sonra gideceklerinden emin bir şekilde istifimi bozmadan meyvemi yemeye koyuldum. Onlar da öğlen yemeklerini yiyorlar,arada bir bana bakıyorlardı. Bir süre daha bekledikten sonra anladım ki onların gideceği yoktu ve bir yaramazlık yapmak için bu ıssız koyu tercih etmişlerdi. Aklıma hınzırca bir fikir geldi:gidiyormuş gibi yapıp uzaktan çaktırmadan onları izlemek. Ne gereği vardı ki resimlere bakıp zaman öldürmeye. Karşımda canlı bir porno film oynayabilirdi. Hemen toparlanıp gidiyormuş gibi yapıp koyun hemen kenarında koyu ıssız hale getiren o sarp tepeciğin kuytu bir yerine gizlendim. Benim gittiğimi sanan çift hemen öpüşmeye başlamışlardı bile. Uzaktan net göremiyordum ama galiba adam elini kadının bikinisinin içine daldırmıştı. Bu öpüşme faslında adam kadını çırılçıplak yapmıştı bile. Adam boynundan süzüldüğü kadının göğüslerini yutacak gibi emiyordu. Net görünmese bile oldukça heyecan verici manzaralarla karşı karşıya idim. Bir müddet sonra kadın eğilip erkeğin aleti ağzına aldı. Ama bunu hiçbir şekilde görememiştim. Daha sonra kadın teknenin karadan tarafına arkasına dönüp kalçalarını erkeğine sundu. Bu görüntüyü kaçırmıştım ama adamın öyle bir vuruyordu ki kadın neredeyse denize düşecekti. Gidip gelmeler sona yaklaştığında kadın tekrar eğildi ve büyük bir olasılıkla adamın spermlerini üzerine fışkırttı. Bu işlemden sonra hiç beklemeden çırılçıplak denize atlayan kadını aynı şekilde adem baba kılığındaki adam takip etti. Bu aşamadan sonra bende evin yolunu tutmuştum. Olanları ev sahiplerinin kızı benden de bir iki yaş büyük olan melek ablaya anlattım. Melek ablanın dürbünü olduğunu öğrenince rica ettim. Kendisinin gelmesi şartıyla kabul edeceğini söyledi. önceli gizli mabedimin bilinmemesini istediğimden reddettim ama yapacak da bir şey yoktu ve kabul etmek zorunda kaldım. Sabah erken saatte bisikletlerime atlayıp olay yerine vardığımızda teknenin orada olduğunu gördük. Melek abla hemen aşağıya inmememizi önce ortalığı kolaçan etmemizi söyledi. hemen dürbünle sağa sola baktı ve daha uyanmadıklarını söyleyerek aşağıya inmememizde bir sakınca olmadığını söyledi. indiğimizde sanki bir şey olmamış gibi davranarak güneşlenmeye ve sohbet etmeye başladık. Melek abla adamla ilgili sorular soruyordu. Yakışıklı olup olmadığını aletinin büyüklüğünü falan soruyordu. Anladığım kadarıyla melek abla daha önce seks deneyimi yaşamış ve büyük ihtimalle de bakire değildi. Birden Melek ablanın ağzından “umarım beni de aralarına alırlar” sözü çıktı. Bende gerçekten hevesli olup olmadığını sorduğumda gözlerinin parladığını görünce sorumun cevabını aldığımı söyledim. Gözleri oldukça şeytani bir şekilde parlıyor ve yüzündeki o tebessüm oldukça hınzır bir şekildeydi. Epey bir bekledik teknede en ufak bir hareket yoktu. Melek abla sinirlenmişti. Denize girip gürültülü bir şekilde benimle konuşuyor şarkı söylüyordu. Amacı onları uyandırmaktı. Bunda da oldukça başarılı olmuştu. Çünkü dünkü kızıl saçlı kadın uyanmış ve teknenin bizden tarafta olan arka kısmında altında sarı bir bikini ile ve göğüsleri fora bir şekilde birkaç saniye bize baktıktan sonra içeri girdi. Melek abla kadını görünce bende ona dedim ki “kadının göğüslerini gördün mü? Çok güzel değil mi?” dedim. beklenmedik cevaplarına ve hareketlerine alıştığım Melek abla aynı şekilde beklenmedik hareketlerde bulunuyordu. Bir den bikinisinin üstünü çıkarıp bana doğru fırlattı ve “onunki de göğüs mü be! Şunlara bak onunkine en az on basar” dedi. O kadar da farklı bir göğse sahip değildi. Çünkü kadın Melek abladan yaşça büyüktü ve o yaşa göre Melek ablanın göğüslerinden biraz daha sarkık olması doğaldı. Bunu melek ablaya söyleyince melek abla sinirlenip sudan çıkıp yanıma geldi ve “bana baksana adam bunların görünce onu bırakıp beni isteyecektir hem kadınınki çoktan çarık gibi olmuştur” dedi. Melek ablanın niyetinin oldukça ciddi olduğunu tam anlamıyla kızışmış olduğunu o an anlamıştım. Bu durum beni korkutmuş o ilişkide yer almak istemediğimden gitmek istediğimi belirttim. Korkumu anlayan melek abla bu sefer yalvarmaya başladı benim geri döndüğümde mutlaka onun da geri dönmesini bekleyecekler ve ona göre bu fırsatı kaçıracaktı. Bana sözler veriyor kesinlikle beni ilişkiye dahil etmeyeceğine büyük yeminler ediyordu. Aslında onları izleme fikri benim oldukça hoşuma gidiyordu. Sonunda bu yalvarmalarına karşılık kabul ettim. Bu sırada kadın bikinisinin üzerine bir t-shirt geçirmiş şekilde dışarı çıkmış,kahvaltı sofrasını hazırlıyordu. Melek abla sataşmalarına gene devam ediyordu “gördün mü bak benimle aşık atamayacağını anlayıp pes etti benimkinin daha iyi olduğunu söylemiştim sana” diyerek kadınla adeta sidik yarıştırdığı ispat etmiş oldu. Bende de inat ya “kadınınki yaşına göre seninkinden güzel” diyerek ısrar ettim. Melek ablayı bu söz tamamen çileden çıkarmıştı. kadının vajinasını görüp görmediğimi sordu. Net görememiştim ama inat bu ya gördüğümü ve çok güzel olduğunu söyledim. Buna daha da sinirlenen Melek abla birden elimi tutup göğüslerine götürerek “bak bakalım benimki kadar sert miydi göğüsleri” dedi. Elim Melek ablanın göğüsleri üzerinde öylece kalakalmıştı. Daha sonra mıncıklayıp bakmam konusunda melek ablanın üsteleyen kızgın ses tonuyla kendime geldim ve mıncıklamaya başladım. İçim bir tuhaf olmuştu ve daha fazla uzatmamak için onun göğüslerinin güzel olduğunu söyleyip elimi çektim. Ama Melek ablayı oldukça kızdırmıştım anlaşılan. Elimi bırakmayıp vajinasına doğru götürdü ve bikinisinin üzerinden avuçlatıp bu kadar sıkı olup olmadığını sordu. Oldukça sıcak bir hali vardı vajnasının ve ben utandığımdan “evet seninki güzel” deyip bu duruma son verdim. Bu esnada adam da altında mayosu ile masaya gelmişti ve bunu Melek ablaya söyleyince hemen arkasını dönüp adama baktı ve adamın vücudu ile ilgili övgü dolu sözler söyledi. adam bir süre melek ablaya baktı. Galiba Melek ablanın dediklerini anlıyordu,duyuyordu. Durumu Melek ablaya söyleyince geminin arkasındaki yazıyı ve bayrağı gösterip İngiliz olduklarını söyleyince biraz rahatlamıştım. Melek ablayı inceleyen bakışlarını yakaladım adamın. Melek abla da bakılmayacak gibi değildi hani;uzun sayılabilecek boyu beyaz teni pembe uçlu oldukça diri ve sert göğüsleri minik yuvarlak kalçaları,sıcacık vajinası,lens taksa da mavi gözleri ve kıvırcık saçları,genliği ile oldukça seksi bir kızdı. Bu esnada kadın ile adam sohbete dalmışlar,Melek abla da sırt üstü uzanıp dizinin birini kırıp yan duracak bir şekilde oldukça baştan çıkarıcı hareketlerle saçlarını savuruyordu. O esnada ona karşı benim bile içim kaynamıştı. kadınla adam kahvaltıyı bitirmişler beraberce sofrayı kaldırıyorlardı. Kadınla adam içeriden birer fincanla döndüler ya kahve ya çay içiyorlardı. Adamla kadın derin sohbete dalmışlar ve bu durum melek ablayı kızdırmıştı. Birden adam bile kadının bize baktıklarını fark ettik. Benim içimi o anda bir ateş basmıştı. Bir süre sonra adam denize atlayıp karaya,bize doğru yüzmeye başladı. Melek abla adamın ona geldiğini söyleyip hemen abuk sabuk hayaller kurmaya başladı. Adam denizden çıkıp yanımıza geldi ve Melek abla bir iki adım öne çıkıp adamla konuşmaya kalktı ama adam İngilizce konuşunca melek ablanın forsu söndü çünkü İngilizcesi fazla iyi değildi. Bu durumda iş başa düşmüştü hemen bende ayağa kalkıp durumu sordum. Adam içme sularının bittiğini yanımızda onlara verebilecek kadar suyumuzun olup olmadığını sordu. Bende durumu Melek ablaya tercüme ettim Melek abla “yerim ben seni canım tabi bendekini vereyim seni susuz bırakmam anam” dedi. Nasıl olsa adam Türkçe bilmiyordu. Bu esnada adam konuşurken Melek ablanın göğüslerinden gözünü alamıyordu. Bizdeki bir buçuk litrelik petlerden birini adama verdik,adam teşekkür ettikten sonra yanımızdan ayrıldı ve tekrar tekneye yüzerek geçti. O esnada Melek abla bir saniye bile adamdan gözünü ayıramıyordu. Adam tekneye çıkıp kadının yanına oturmadan evvel tebessüm ederek bize kafa salladı. Melek abla da haliyle adama el salladı. Adamın Melek ablanın göğüslerine baktığını söylediğimde Melek abla adamın aletinin büyüklüğünden bahsediyordu bana. Bir müddet sonra adam ile kadın teknenin ön tarafına geçtiler. Melek ablanın hevesi kursağında kalmıştı. Bu durumu alaycı bir ifade ile söyleyince melek ablanın aklına dahiyane bir fikir gelmiş. Yapacakları aynen şöyleydi. Önce denize girecek tekneye yakın bir yerde bikinisin altını çıkaracak yada biraz aşağıya indirecek ve boğuluyormuş gibi bağıracaktı ve adam onu kurtarmaya geldiğinde alıp tekneye çıkaracak ve onun bu halini görünce dayanamayacak ve sevişmeye başlayacaklardı. Adamın Melek ablanın göğüslerine bakışını değerlendirirsek onu çıplak halde görünce sevişebilme umudu gerçekten vardı. ama unuttuğu bir durum vardı yanındaki kadın bu duruma razı olmayabilirdi veya adam ona sulanmayabilirdi. Aklıma bir de bikinin altını sonra bulamazsak eve nasıl döneceği hakkında fikrini sormak geldi. Hazır cevap Melek abla hemen cevapladı “bikinimin altını burada bırakırım bende” . melek abla bir çırpıda bikinisinin altını da çıkardı ve çırılçıplak kaldı. Gerçekten de çok seksi bir kadınlığı vardı. yeni tıraşladığı her halinden belliydi. Vücudun her yerine bebe yağını sürdü. Bu durumda ben bile ona atlayabilirdim. Yavaşça suya girdi ve tekneye doğru yaklaşıp boğulma nidaları attı. Fakat teknede ilk gözüken adam değil kadın olmuştu. Adam ortalarda yoktu. kadın durumu fark edince hemen üzerindeki t-shirtü çıkarıp atıp göğüsler fora bir halde Melek ablanın yanına yüzdü. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Ama durumu çaktırmamak için bende denize girip melek ablaya doğru yüzdüm. kadın Melek ablayı sırt üstü çekerek tekneye doğru götürüyordu. Bende onlara yetiştim. Fırsattan istifade Melek ablanın orasını burasını mıncıklayıp parmakladım. Kendimi gülmemek için de zor tutuyordum. Melek abla baygın numarası yapıyordu. Bu arada adam da teknenin merdiven tarafına gelmiş meleği tekneye çıkarmak için elini uzatıyordu ki kadın Meleğin çıplak olduğunu fark edip bana tebessümle baktı. Bende safça anlamamış gibi baktım. Yukarı çıkartırken son bir defa melek ablayı ellemeyi de ihmal etmemiştim. Adam meleği yukarı aldıktan sonra şaşkınlığını gizleyemedi. kadın yukarı çıkıp Melek’e suni teneffüs yaptı bu arda adam da suya dalıp meleğin bikinisinin altını aramaya koyuldu. Bir süre sonra Melek kendine geldi adam eli boş dönmüştü,bikiniyi bulamamıştı. kadın Melek’e bir şort giydirdi ve iyi olup olmadığını sordu. Meleğin bu planı suya düşmüştü. Fakat Melek abla umudunu yitirmiyor en azından muhteşem göğüslerini sergileyerek adamı etkilemeye çalışıyordu. kadın benim ortalıkta onlara salakça baktığımı görünce sandalyeyi çekip oturmamı rica etti. Adam Melek ablanın yanına oturmuştu. İyi olup olmadığını,bir ihtiyacının olup olmadığını soruyordu. Bunları tercüme etmek de bana düşmüştü. Melek abla bana “gerçeği söyleyeyim mi onu istediğimi söyleyeyim mi?” diye bana soruyordu. Tabi ben tercümeyi Melek ablanın teşekkür ettiği şekilde çeviriyordum. Ben tekneden ayrılmak istediğimi kadına ve adama söylediğimde öğlen yemeği saati olduğunu beraber yemek yiyebileceğimizi söylediler. Bende kıyıdaki eşyalarımızın çalınabileceğini söylediğimde kadın burasının ıssız olduğunu çırılçıplak yüzen birini bile kimsenin fark etmediğini söyleyerek Melek ablaya baktı. Ve sözlerine şunu ekledi “ben bile fark etmedim”. Sözleri yanlış algıladığımı düşünerek İngilizce’me küfrü bastım. kadın sofrayı hazırlamak için mutfağa doğru gidince Melek abla bana kaş göz işareti yaparak onları yalnız bırakmamı istedi. Bende kadının arkasından yardım etmek bahanesi ile gittim. İçim içimi kemiriyordu dışarıda ne yapıyorlar diye. kadınla salatayı yaparken sohbet ediyorduk bir yandan. İkisi evleneli üç yıl olmuş bu Türkiye’ye ikinci gelişleriymiş. Limanlar dışında Türkiye’de karaya ayak basmamışlar. Fakat ilk defa bizim gibi özgür ve rahat ve sınırsız Ortadoğulu kızlar gördüğünü söyledi. bizim Ortadoğulu olmadığımızı bizim de Avrupalı olduğumuzu söyleyip özgür,sınırsız ve rahatın açılımını yapmasını rica ettim. Bana “mesela arkadaşın bir erkeğin yanında üstsüz durabiliyor yada çıplaklığından utanmıyor,gerçi sen biraz daha tutucu gözüküyorsun ama…” Bana tutucu demişti halbuki bir bilse asıl tutucu ve içine kapanık olanın Melek abla olduğunu. O dar çevrede cinsel da kaç tane arzu varsa hemen tıkla ve gör.` arzularını bastırmış bir haldeyken en ufak bir serbestlikte bu kadar hafif meşrep olduğunu ona bir anlatabilsem diye içimden geçirirken kadın sözlerine devam etti “haksızmıyım sen tutucu değil misin? Biliyorum arkadaşının kocama olan ilgisini ve senin bu konudaki rahatsızlığını bırakalım insanlar bazı şeyleri özgürce yaşasın” Sanki rezil olan Melek abla değil de benmişim gibi utandım ve kulaklarıma kadar kızardığımı hissettim. kadın sözlerine devam ediyordu “bak işte tutucu dememdeki kasıt bu hemen utandın ama asıl çekinmesi gereken belki dışarıda kocamla sevişiyor” dedi. Bende onun bu duruma müdahale edip etmeyeceğini sorunca onları gidip bakmamızı eğer dediği gibiyse tekrar bu konuyu açmalarını söyledi. gerçekten de dışarıda Melek abla ile adam öpüşüyorlar adam bir eliyle Melek ablanın göğüslerini okşuyordu Melek abla da adamın aletini şortun üzerinden okşuyordu. kadın beni elimden tutup aşağıya kabine götürdü. Bana “biz paylaşımımızı yaptık bana da sen düştün” dedi. Her şey hayaller üzerine yazmaya benzemiyordu. Atıp tutmak kolaydı ama şimdi gerçek bir lezbiyen ilişki ile yüz yüzeydim. Dudağım kuruyor kalbimin atışını kulaklarımda hissediyordum. kadın bana bir şeyler diyor ama adeta kulağım sağır olmuş ne dediğini duyamıyordum. Odalarına gelmiştik. kadın elimden tutup oturduğu yatağın kenarın çekti. Yapmak istemediğimi söylemeye çalışsam da içim istiyordu. İçimle dışım tam bir çelişki halindeydi. kadın elimi göğüslerine götürdü. Kadife gibi yumuşacık göğüslerini elletiyordu bana. Sonra ayağa kalktı ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Bu öpücüğü vücudumun her bir santimetre karesinde hissettim. Tüylerim diken diken olmuştu. Bikinimin üstünü çözmüştü. Sanki buzdolabında gibi hissettim kendimi üşüyordum. Bikinimin çözülen üstünü tutuyordum göğüslerimi göstermemek için. kadın yeniden bir hamle yaptı ve dudaklarıma yapıştı. Bunu daha önce yapmıştım bir kızla öpüşmüştüm problem yoktu. Bende ona karşılık verdim. Bu esnada nasıl olduysa ellerim çözülüverdi ve göğüslerim ortaya çıktı. Bu durumu umursamadım çünkü şu anda eşit konumdaydık. Dışarıdan adamın zevk sesi geliyordu. Neler oluyordu oldukça merak ediyordum. Bunu anlamış olacak ki istersem yukarı çıkıp çaktırmadan izleyebileceğimiz bir kısma geçebileceğimizi söyledi. ellerim omzunda gözlerim kadının göğüslerindeyken kafamı sallayarak kabul ettim. Amacım onları izlemek miydi yoksa bulunduğum ortamdan kurtulmak mıydı bilemiyorum ama bir iki basamak çıkıp sağdaki iki kişilik iki adet koltuğu olan küçük odaya geçtik. Odanın Melek ablaların bulunduğu yere bakan küçük yuvarlak bir penceresi vardı. Parmaklarımın ucunda durarak onları izleyebiliyordum. Sanırım Melek abla adamın aletini emiyordu. Adam da Melek ablanın arkasından parmaklıyordu yada okşuyordu. Bu esnada kalçalarımda kadının ellerini hissettim. Gene irkildim ve geri döndüğümde kadının çırılçıplak olduğunu fark ettim. Elleri baldırlarımda dolaşıyor ve bikinimin üzerinden vajinamı okşuyordu. Zevke gelmiştim ve kadının bu sefer öpüşlerine şehvetle karşılık veriyordum. Gerek kadın gerek erkekle öpüşürken ilk defa dilimi bir başkasının diline değdiriyordum ve oldukça zevkli bir şey olduğunu ilk defa fark etmiştim. kadın bikinimi sıyırırken diğer yandan sol göğsümü emiyordu. Gerçi göğüslerim ufak olduğundan buna yutmak demek daha doğru olabilirdi. Kadın bikinimi ayaklarımın dibine düşürmüştü. Ben bikiniden ayaklarımı tamamen kurtarmak üzere ayağa kaldırdığımda Melek abla inlemelerini duyuyordum. Hemen oraya bakmak üzere sırtımı döndüm ve gene parmaklarımın ucuna çıktım. Melek abla ile o anda göz göze gelmiştik. Melek abla kadının benim kalçamı yaladığını bense adamın onu becerdiğini görmüştük. Birkaç saniye bakıştıktan sonra ikimizde kafalarımızı işimize verdik. ben aşağıya indim. kadın beni kanepeye uzattı. Ayak bileklerimden başlayarak vajinama kadar öpülmedik nokta bırakmadı. Baldırlarıma gelip yumuşak darbeler ile ıslak öpücükler konduruyordu. Bacaklarımı iyice araladı ve ilk dil darbesini vajinama attı. Çok tuhaf bir duyguydu bu. Bir süre sonra aldığım zevkten kadına daha fazla yalaması için yalvarıyordum. Biraz sonra kadın parmağını vajinama sokmaya çalışınca bakire olduğumu söyleyince kadın bana “tutucu” diyerek tebessüm etti ve vazgeçti. Parmağını yalayarak bana bakıyordu. Sonra dizlerimi alabildiğince karnıma çekmemi sağladı. Bu sefer arkamı yalıyordu. Çok büyük zevk alıyordum. Birden bu zevk acıya dönüştü kadının inadı tutmuştu ille parmağını bir yere sokacak soktuğu yer de arka kapımdı. Hemen ağzını vajinama götürüp yalamaya başlayınca kısa zamanda acıyı unutmuştum. Bu arada adamın zevk hırıltıları duyuluyordu dışarıdan. Ben işlerinin bittiğini toparlanmamız gerektiğini söyleyerek kadının elinden kurtulmaya çalışıyordum. Kadınsa kocasının Melek abla gibi bir çıtırı bir posta ile bırakmayacağını rahat olmamızı söylüyordu. kadının içindeki parmak sayısı ikiye çıkmasıyla boşalmam aşağı yukarı aynı zamanlara gelmişti. kadın zevk sularımı susuz kalmışçasına yutuyordu. Parmaklarını da içimde gidip getirmeye devam ettiriyordu. Ellerim ayaklarım uyuşmuştu müthiş bir zevk almıştım. Kadın bu sefer kendisi sırt üstü yattı ve bana yalamamı işaret etti. Açıkçası bir yandan yalamak istiyordum diğer yandan da idrarın çıktığı yer olduğu için oldukça çekiniyordum. Ayağa kalktım ve arkamı şöyle bir yokladım sanki içimde bir oyuk açılmıştı. Eğilip diz çöktüm sonra dışardan Melek abla iniltilerini görünce müsaade isteyip bir baktım. Adam Melek ablayı zıplatıyordu. Melek ablanın göğüsleri birer top gibi zıplıyordu. İçimden bu kadının yerine Melek ablanın olmasını istedim. Tekrar yerime dönüp kadınınkini öpmeye başladım. Onun yaptığına benzer bir hareketle yalamaya çalışıyordum. Sidik konusundan ve tadından eser yoktu aksine şeftali tadı vardı. acaba buna bu sebeple mi şeftali demişlerdi? kadın kafamı vajinasına bastırınca boğulacak gibi oldum. Vajinasının dudakları ile öpüşüyordum artık. Parmağımı kadının vajinasına daldırıp bir yandan da acemice yalıyordum. Kadın fazla zevk almadığı için kafamı sürekli bastırıyordu. Baktı bir türlü zevk almıyor beklememi söyledi ve odadan çıktı. Bende hemen pencereye gidip bizimkinin neler yaptığına bakmaya başladım. Adam bu sefer Melek ablayı sırt üstü yatırdım öyle gidip geliyordu. Bu sırada kapının sesini duydum. kadın elinde bir yapay penisle gelmişti ama bu bele bağlananlardandı. İzlediğim filmlerden biliyordum bunu. Ben hemen atılıp bakire olduğumu ve arkama girerse çok acıyacağını bu kadar yeter olduğunu ve çıkmak istediğimi yineledim. kadın korkmamam gerektiğini söyleyerek onu benim kullanacağımı onu yapacağımı söyledi. kullanmayı bilmiyorum deyince pencereden bakmamı sadece o hareketi yapacağımı söyledi. kabul ettim ama oldukça heyecan duyuyordum. Kadın alete kremler sürdükten sonra beni oturttu ve aletin üzerine oturmaya çalıştı. Tamamı girmemişti ve oldukça huzursuz olmuştu kadın. Bu sefer ellerini kanepeye doğru destek alarak domaldı. Ve yaklaşmamı söyledi aleti vajinasının kapısına kadar kendi elleriyle yerleştirdi. Banaysa sadece biraz ittirmek kaldı. Halbuki fantezilerimde çok zevk aldığım bir şeymiş gibi yazdığım bu olay beni hiç zevklendirmemiş sanki mideme bir yumruk yemiş gibiydim. Melek abla yüzünden mecburen buradaydım. Ya oturup adamla sevişecektim yada bu kadına razı olacaktım. kadını tercih etmiştim tabiki. Bu düşüncelere dalmışken fark etmeden aleti sonuna kadar sokmuştum. Şimdi belimi ileri geri hareket ettirerek yapmaya çalışıyordum. Bu iş anlatıldığı kadar kolay bir şey değilmiş meğer. ayaklarım titriyordu neredeyse düşecektim. Ellerimi kadının kalçalarından destek alarak gidip gelmeyi daha kolay yapabiliyordum. Kalçalarını ilk defa tutuyordum. Oldukça yumuşak ama bir o kadarda pürüzsüz kalçaları vardı. baldırlarım kadının kalçalarına çarpıyordu ve bu olaydan tek zevk aldığım şey buydu. Derken hızımı arttırmayı da öğrenmiştim. Bir müddet daha böyle gidip geldikten sonra kadın oturmamı söyledi. ben oturunca oda üzerime oturdu. Aynı ta biner gibi zıplayıp duruyordu kucağımda. Aklıma göğüslerini mıncıklamaktan başka bir şey gelmedi. Bu esnada Melek abla ile adam işlerini bitirmiş içeri girmişti. İkisi de çırılçıplaktı. Melek abla bana garip bir bakış attı . Bende aynı garip bakışı ona attım. Seninki ne kadar yanlışsa bu yaptığın yüzünden bu yanlışlığı yapmaya mecbur kaldım dedim. o da bu sözümdeki haklılığa tek kelime diyemezdi. Derken adam aleti Melek abla ağzına doğru tuttu. Melek abla “ne doymaz adammış bu ya” dedi ve aleti gene ağzına aldı. İlk defa sevişmelerini yakından görecektim. Bu arada kadın zıplamaya devam ediyordu. Aklımda bitse de gitsek’ten başka bir şey yoktu. Adamın aleti oldukça iriydi ve Melek ablanın ağzında daha büyüyordu. Adamınki yeterince kadar büyüyünce yanımıza geldi. Adamın gelmesi beni korkutmuştu ya bana sokarsa diye korkmaya başlamıştım ki korktuğum olmadı. Adam kadının arkasına aletini sokmuştu. kadın bu durumda biraz üzerime yığılmıştı ve ben göğüslerine ufak öpücükler kondurabiliyordum. Baş ucuma Melek abla geldi ve bana “neyle sokuyorsun kadına” dedi. Bende onun verdiği aletten bahsettim. Zevk alıp almadığımı sordu da kaç tane aslı varsa hemen tıkla ve gör.` aslında biraz zevk almama rağmen onun adamla rahat olması için buna katlandığımı söyledim. Bu arada o bizi izleyerek kendini okşuyordu. Elimi uzatıp onunkini okşamaya başladığımda irkildi. O irkilince bende irkildim. İkimizde bir tebessüm ettikten sonra elimi kendisi vajinasına doğru uzattı. O kadar yemesine rağmen oldukça sıkı vajinası vardı. ben bunlara dalmışken kadın haykıra haykıra boşaldı ve üzerime yığıldı. kadın durmuştu ama adam durmuyordu. kadına gidip geliyordu. Melek ablaya artık gitmek istediğimi söyleyince adamı boşaltıp öyle gitmesi gerektiğini söyledi. Adamın aletini ağzına aldığında “kız bu adamın aleti bok kokuyor” dedi. Bende girdiği yerden dolayı olduğunu söyledim. Bunun üzerine adamı koltuğa oturtup aletine bir hamlede çıktı. kadın üzerimden kalkmış yanıma oturmuş bana minnettar bir şekilde bakıyordu. Bir müddet sonra Melek abla adamın aletini ağzına tekrar aldı. Onun deyişi ile şerbet suyu ile yıkanınca koku falan gitmişti. Birkaç dakika daha yaladıktan sonra adam boşalacakken Melek abla çekildi ve adam yere boşaldı. Adam o yorgunlukla halıya yığılınca ben müsaade isteyip çıkmak istedim. aleti belimden çıkarması için kadından yardım isteyince kadın yardım etti ve o aleti bana hediye etti. Ben istemediğimi söylesem de o ısrarla aleti bana verdi. Bende bikinimi giydim elimde alet ile ve yanımda çırılçıplak duran Melek ablayla denize atladım ve sahile kulaç atmaya başladık. O kadar yorulmuştum ki kulaç atmak zordu. Sahile ulaştığımızda aleti hemen sırt çantasına koydum. Melek abla ile tek kelime konuşmuyorduk ve Melek abla hala çırılçıplaktı. Bir süre daha o şekilde durduktan sonra kalkmamız gerektiğini söyledim ve bisikletlere atlayıp evin yolunu tuttuk. Akşam yemeğinden sonra Melek abla benimle konuşmak istediğini söyledi. bende onunla konuşmak istiyordum zaten. Bana kadınla sevişmekten zevk alıp almadığını sordu. Daha önce denemediğimi ama ilginç bir deneyim olduğunu söyledim. “Keşke yaşıma uygun olsaydı daha rahat olurdu” sözü dökülüverdi dudaklarımdan. Melek abla “aklımda bir fikir var yeniden yarın oraya gidelim mi?” dedi. Bende kadınla bir daha sevişmek istemiyorum adamla da sevişmem dedim. o da kimseyle sevişmek zorunda olmadığımı ve buna izin vermeyeceğini söyleyerek beni ikna etti. Aslında ikna etmesine gerek yoktu onu sevişirken görmeyi çok istiyordum zaten. sabah olmak bilmemişti gecenin bir yarısı yanımdaki yatakta uyuyan Melek ablanın da uyumadığını fark ettim. İkimizde fısıltılarla konuşmaya başladık. Bana nelerden hoşlandığımı sorunca ona dokunmanın verdiği hazdan bahsettim. Hiç de şaşırmış bir halde değildi. sabahı etmiştik konuşarak. Hemen eşyalarımızı hazırladık. Evden beş litrelik şişelere suyu doldurduk,malum suları yoktu. Ben aleti çantama koydum evde bırakamazdım. Bisikletlerle atlayıp koya gittik. Büyük bir heyecanla koya vardığımızda o yorgunluğumuzun üstüne büyük bir şokla karşılaştık:tekne gitmişti… Melek ablanın da benimde ağzımız bir karış açık kalkmıştı. Büyük hayal kırıklığı ile aşağıya kadar indik havlularımızı serdik. Sohbet etmeye koyulduk. Bir ara Melek abla çantadan güneş kremine elini uzattığında alet eline geldi ve çantadan aleti çıkardı. Bana kadına nasıl soktuğunu nasıl olduğunu falan sormaya başladı. kadından zevk alıp almadığımı sorunca fazla alamadığımı söyledim. Artık aklımdaki şeytani duyguları ona söylemeliydim “ama seninle olsa zevk alırdım” dedim. şaşırdı ve bana kızmaya kalkınca “senin için olmadık saçmalıklara katlanıyorum tanımadığın birisi ile sevişiyorsun ama iş bana gelince yok diyorsun” dedim. Melek ablanın gene deli damarı tutmuştu. “tamam o zaman” dedi ve bir çırpıda soyundu ve bana “hadi” diyerek üsteledi. Açık havada kumsalda sevişebileceğimiz hiç aklıma gelmemişti. Biraz tereddüt ettiğimi görünce beni soymaya o başladı bana “hadi erkeğim” deyince gülmemek için zor tuttum kendimi. Bikinimin üzerini çıkarıp göğüslerimi fora etti. Daha sonra bir eliyle sol diğer eliyle de sağ göğsünü avuçlayıp bırakarak ve okşayarak zevklenmeye başladı. Ben hala kumun üzerinde oturuyordum. O ayakta kendinden geçmekle meşguldü. Sağ elini göğüslerinden göbeğine okşayarak indirip adeta vajinasına süzüldü. Şimdi eliyle vajinasının üzerini kabaca ama oldukça usta bir şekilde okşuyordu. Arada bir orta parmağını birkaç santim vajinasına daldırıp çıkarıyor sonrada parmağını ağzına götürüp tadına bakıyor ve o tadı dudaklarına büyük bir şehvetle dağıtıyordu. Şimdi bunları yazarken olduğu gibi o anda vajinam sulanmıştı ama onu hayretle izlerken bir sonraki hamlesini merak eder olmuştum. Arkasını bana dönerken kalçalarını hafifçe dans eder gibi sallıyordu. Bana doğru hafifçe domaldı ve elleriyle kendini tatmin etmeye devam etti. Bir eliyle kalçalarını yana ayırırken diğer eliyle de vajinasını parmaklamayı ihmal etmiyordu. Sonra tekrar bana doğru döndü ve doğruldu. Eli hala vajinasında ve okşamakla meşguldü. Sağ eliyle vajinasınla ilgilenirken sol eliyle de göğüslerini okşuyordu. Bu kız adeta kendisi ile sevişiyordu. Şimdiden kısık kısık inlemeye başlamıştı bile. Bir süre sonra bana doğru yaklaşıp vajinasına yakın bir noktada beni tutarak kokuyu hissetmemi sağlıyordu. Önümde bir striptizci kız gibi dans ediyordu. Elimi ona uzatmaya kalktığımda geri çekildi ve benden yarım metre uzakta domaldı. Kalçasının yanaklarını okşuyordu. Arada bir parmağını gene vajinasına daldırıyordu. Pespembe ve pürüzsüz sulanmış yarığını görebiliyordum. İçimden ilk defa bir kadına sahip olmak geçti. Uzun zamandır oluşan sessizliği bozan o olmuştu “nasıl beni da kaç tane arzu varsa hemen tıkla ve gör.` arzuluyor musun?”… ona cevap dahi verememiştim. Bunun üzerine o işine devam etti. Çantada duran aleti alıp ağzına götürdü ve yalamaya başladı. gerçek bir alet gibi ağzına almış gözlerini kapamış iştaha gelmişti. Bir müddet daha bunu yaptıktan sonra sırt üstü yatıp dizlerini kırarak kenara çekti. Aletin sadece başını vajinasına daldırıp çıkarmaya başladı. Arada bir aleti içinde çeviriyordu ve bunu yaparken hem çok seri hemde büyük zevk aldığı belli oluyordu. Aynı serilikte aleti vajinasından çıkarıp kafasını arka deliğine bastırdı. aletin arkasına girmesi vajinasına girmesi kadar kolay olmadı. Bu arada bende kendimi bikinimin içine elimi daldırmış bir vaziyette oynarken buldum. Onun deliğinden çıkan ses bile beni çıldırtmaya başlamıştı. Sanki biri ağzını şapırdatarak bir şeyler yiyordu. Birden çömelip aleti arkasından çıkarmadan üzerinde oturup kalkmaya devam etti. Sanki ben orada yokmuşum gibi davranıyordu. Elini arada bir vajinasına götürüp okşamayı da ihmal etmiyordu. Soluk almaları hızlanmış gözleri kapanmış dili dudaklarından dışarı kaçmıştı. Bu esnada bende bikinimi dizlerimin hemen altına indirmiş kendimi oldukça hızlı bir şekilde parmaklıyordum. Birden gözlerini açıp beni o halde görünce kırk yıllık fahişe gibi ağzını yayarak gülümsedi ve “hadi kabul et sende istiyorsun” dedi. Geri dönüşü yoktu artık. Dizlerimin üzerinde sürünerek ona yaklaştım. Domalmış bir vaziyetteydim. Onu sırt üstü düşürdüm ve göğüslerine bir iki öpücük kondurduktan sonra dudaklarına yapıştım. Bir elim göğüslerini mıncıklıyor diğer elim saçlarının arasında geziniyordu. O ise kalçalarımı okşayıp dizlerimin altındaki bikinimi çıkarmaya çalışıyordu. Ona yardım ederek bikinimi çıkardım ve öpüşmeye devam ettik. Oldukça şehvetli öpüşüyordu. Boynundan süzülüp göğüslerine inmek çok kolay olmadı. Göğüs uçları oldukça şişmiş ve o pembe uçları belirginleşmişti. Onları arada bir dişleyerek arada bir de emerek uyarıyordum. Göbeğinden süzülüp şerbet pınarına indim. Oradan kana kana şerbetimi içtikten sonra onu ters çevirip domalttım. Dilimi arka deliğini üzerinde bastırıyordum. Arada bir de vajinasının etrafını yalıyordum. O ise boş durmuyor bir elinle vajinasını parmaklarken diğer yandan aleti ağzına götürüp emiyordu. Deliğine tükürüp kayganlaşmasını sağladım. Bu taktiği izlediğim porno filmlerde çok yapıyorlardı. Daha sonra orta parmağımı daldırdım. Derinden bir oh çekti. Bir süre tek parmağımı daldırdıktan sonra ikince kez okkalı tükürerek ikinci parmağımı da soktum. Parmaklarımı sokup çıkarırken çıkan cırk sesi çok hoşuma gidiyordu. Biraz daha böyle devam ettikten sonra iki parmağımı da vajinasına daldırıp böylelikle her iki deliğini de iki parmakla doldurmuş oldum. Bu sefer Melek abla elindeki alete daha bir hırsla saldırır olmuştu. Anladığım kadarı ile bunda bu ateş varken üç hatta dört erkeği bile aynı anda memnun edebilirdi. Bir o deliğine bir bu deliğine parmaklarımı sokup çıkarıp kendimi de zevklendiriyordum. Melek abla aleti yalamayı bırakmış kafasını kuma sürtüyordu zevkten. Bu işten ilk defa zevk almaya başlamıştım. İstem dışı ama aklıma nasıl geliyorsa hiçbir zorlama olmadan yapıyordum ne yaparsam. Artık arka deliği göz kırpar olmuştu. Vajinasından akan suların haddi hesabı yoktu. Buna neden şeftali dediklerini anlar gibiydim çünkü şeftalide yemeden dipdiri durur ilk ısırıkla oldukça sulu olur. İşte Melek ablanınki de böyle bir şeftaliydi. Melek abla porno filmlerdeki kadınlar gibi inler olmuştu. Derin derin nefes alışları bile aynı onlara benziyordu. Biraz sonra haykırır gibi dişlerini sıkarak bana döndü. Yüzü kum kaplıydı saçları ıslanmış sanki banyodan çıkmış gibiydi. Bana “hadi artık arkamı doldur” diyerek takma aleti bana doğru fırlattı. Hemen aleti belime taktım. Biraz tükürükleyip kayganlaştırdıktan sonra aleti sokmaya başladım. Bir süre birkaç santim sokup çıkarıyordum. Daha fazlasını istemesini bekledim ve beklediğim oldu. Bu seferde yarısına kadar sokup çıkarıyordum ki birden kendini geriye doğru itti ve tamamını aldı. Tamamını içine almasıyla ah ve oh karışımı bir ses çıkardı. O da alttan vajinasınla oynuyordu. Eğilerek kulağına “meleğim benim biricik karıcığım seni uçuracağım bugün yorgunluktan eve dönemeyeceksin güzelim” dedim. sanki bu sözleri ben söylemiyordum da başkası söylüyormuş gibi kendi kendime de yadırgadım. Melek abla da hemen bana cevabını vermişti “hadi kocacığım tamamiyle seninim sik beni”. Gidişlerimi hızlandırmıştım Melek ablanın ayakları titriyordu. Bir yandan da filmlerde ne gördüysem uyguluyordum Melek ablaya. Kalçalarını tokatlıyor ensesine öpücükler konduruyor sırtını yalıyordum. O ise çıldırmış bir vaziyette delice nidalar atıp kafasını sağa sola savuruyordu. Umarım bizi izleyen yoktur diye düşünürken daha sonra kendi kendime “boş ver kızım götü kaybeden benmiyim kaybeden düşünsün” dedim. arkasından çıktım. Gördüğüm manzara çok ilginçti. Arkasında kocaman bir oyuk vardı. Melek abla ben içinden çıkmama rağmen inlemeye devam ediyordu. Bir müddet sonra kendine geldi. Bense onu okşamakla meşguldüm. Beni sırt üstü yatırım “sen yoruldun sıra bende” dedi ve aletin üzerine oturup bu kez vajinasını doldurdu. Bir süre dik konumda üzerimde zıpladıktan sonra bana doğru eğilerek içinde aleti oynatıyordu. Bende biraz beceriksizce içinde gidip gelmeye çalışıyordum. Saçlarını yüzümde dolanıyor,göğüsleri göğüslerime değiyordu. Nefesini ensemde yüzümde hissedebiliyordum. Fakat bir şeye dikkat etmiştim birbirimizin yüzüne bakamıyorduk… Bir süre sonra dudaklarından öpmek istediğimde kalktı ve sırt üstü yatarak vajinasını tokatlayarak gelmemi söyledi. bacaklarını havaya kaldırıp elleriyle tuttu. Bu şekilde olmasına rağmen rahatlıkla giremiyordum hemen yanındaki çantamı çekerek belinin altına koydu ve bana girmem için imkan sağladı. dudaklarından öperek içine doğru kayıyordum. Bu sefer daha bir şehvetle öpüşüyordu. Onun öpüşmesi ile bile boşalacaktım. Melek ablaya gidip gelmek bana da zevk vermişti. Yaklaşık 1 aydır buradaydık ve yanımdaki cevheri keşfedememiştim. Birden Melek abla kafasını geriye attı ve kasılmaya başladı ve derken kendini saldı. Melek abla boşalmıştı ama ne boşalma sırtıma tırnağını geçirmişti. Canım yanmıştı ve o can havliyle aleti sonuna kadar sokmuştum ve Melek ablanın göz bebekleri büyümüştü bir anda. Bir süre öyle bekledikten sonra içinden çıktım. Melek abla bacakları ayrık bir şekilde öylece bitkin bir halde duruyordu. Hemen aleti belimden çıkardım. Yaptığımdan utanmış bir halde oturdum dizlerimi karnıma çekip kapandım ve ağlamaya başladım. Melek abla yanıma gelerek saçlarımı okşadı beni teselli etmeye çalıştı. Ayağa kaldırdı ve dudaklarıma yumuldu. O dudaklarıma yumulunca kendime gelip gene zevklenmeye başladım. Aklıma onu boşalttığım ama daha kendimin boşalmadığı geldi. Bu arada ellerim onun göğüslerinde geziyor onun elide vajinamı okşuyordu. Derken bir hamlede diz çöküp vajinamı yalamaya başladı. Ne büyük bir zevkti! Biraz daha eğilip ayaklarımı öptü. Bu beni oldukça şaşırtmıştı ama hoşuma da gitmişti. Tekrar doğruldu ve beni ters çevirdi. Arkam dönük bir haldeydim. Kalçalarımı okşayarak kafasını kalçalarımın içine gömdü ve derin derin nefes aldı. Mükemmel koktuğunu söyleyerek havlunun üzerine oturdu kucağına da beni aldı. Dilerimiz birbirine dolanarak öpüşmeye başladık. Şimdi vajinalarımız birbirine değer bir şekilde üst üste uzanıp öpüşmemize devam ediyorduk. Onun elleri benim kalçalarımda benimkisi ise göğüslerindeydi. Sonra tekrar beni ayağa kaldırdı ve ayak bileklerimi ve baldırlarımı yalamaya devam etti. Bense kendimden geçmiş bir şekilde kendimi okşuyordum. Tekrar havlunun üzerine yatım altmış dokuz yapmamızı istedi. Ben onunkini yalarken o da benimkini yalayıp arkamı parmaklıyordu. Fakat en fazla parmaklamakla meşguldü. Melek abla kadının parmakladığını ve zevk alıp almadığımı sordu. Zevk aldığımı söyleyince daha fazlasını isteyip istemediğimi sordu. Bu saatten sonra hayır demek ayıp olurdu. İki parmağını içime sokuyordu artık. Gelmek üzere olduğumu ikaz edince kalçama bir şaplak atıp kalkmamı söyledi. acele ile aleti beline taktı biraz tükürükleyip beni domalttı. Dünkü korku gene başlamıştı. Aletin başını yavaşça sokup çıkarıyordu. Bende ona sadece bu kadar sokmasını rica ettim merak etmememi zaten bu kadar sokacağını söyleyince içim rahatlamış zevk girdabına bırakmıştım kendimi. Tam bu esnada büyük bir acı hissettim kan beynime sıçramıştı Melek ablanın baldırlarını kalçamda hissediyordum. aletin tamamını bir hamlede sokmuştu. Kurtulmak için öne hamle yapınca Melek ablanın kasıklarımdan sıkıca tuttuğunu fark ettim. Bir süre bekledikten sonra oldukça hızlı bir şekilde gidip gelmeye başladı. Birkaç dakika içinde bende boşalmıştım. Bir süre o halde kaldıktan sonra toparlandık. Çırılçıplak denize girdik suda oynaştık ve o şekilde güneşlenip günümüzün tadını çıkardık hatta bir ara o halde uyudukta. Akşam olduğunda eve neşeli bir şekilde döndük. Annem bize iyi eğlenip eğlenmediğimizi sorunca ikimizde tebessüm ederek ynı cevabı verdik “hemde çok”…. Gönderen: Selin